Envanter yönetimi, bir işletmenin tedarik zinciri boyunca envanter kaynağı sağlamak, düzenlemek ve taşımak için kullandığı sistemdir. Ham mallardan bitmiş ürünlere, depolamaya ve satışa kadar her şeyi kapsar. Ayrıca şirketinizin stoklu mallarını takip eder ve ağırlıklarını, boyutlarını, miktarlarını ve konumlarını izler. Envanter yönetiminin amacı, ürünleri yenileme veya bunları üretmek için daha fazla malzeme satın alma zamanının geldiğini bilmenize yardımcı olarak envanter tutma maliyetini en aza indirmektir. Bu, ideal envanter seviyelerini korumanıza ve maliyetleri en aza indirmenize yardımcı olur. 

Envanter yönetimi, başarılı bir işletmenin kritik bir parçasıdır ve mağazanızın doğru zamanda yeterli envantere sahip olmasını sağlar. Ancak, işletmeniz ölçeklendikçe envanter yönetimi karmaşık bir şekilde büyür. Etkili envanter yönetimi, aşırı stoklanmaya yol açacak çok fazla envantere sahip olma veya stok yetersizliğine yol açacak çok az envantere sahip olma arasında hassas bir denge gerektirir. Envanter yönetiminizde bu dengeyi korumak için belli başlı stratejilere yönelmeniz gerekebilir.

Envanter Yönetimi Stratejileri

Altı Sigma

Altı Sigma, iş süreçlerinin iyileştirilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Fazla ve kullanılmayan envanter zararlarını azaltmak için envanter ve tedarik zinciri yönetiminde kullanılır. Bu envanter genellikle maliyetin altında satılır veya bağışlanır, bu da küçük işletme sahiplerine nakit maliyeti getirir. 6 Sigma yöntemi Tanımlama, Ölçme, Analiz, İyileştirme, Kontrol olmak üzere beş adımdan oluşur. Çözmeye çalıştığınız problemi tanımlama ile başlayan bu yöntem, elinizdeki istatistikleri kullanarak içinde bulunduğunuz durumu ölçmeyle devam eder. Bu ölçümün ardından sorunun kaynağını analiz etme ve olası çözümleri planlama adımı gelir. Planlamadan sonra elinizde olan planın işe yararlılığı için yapacağınız pilot testler yer alır. Bu testlerden sonra kontrol aşamasında ise yeni sistemin yürürlülüğünü değerlendirip sonuca göre sürece baştan başlayabilir veya yeni sisteminizle devam edebilirsiniz.

PAR (Periyodik Otomatik Yenileme) Seviyesi

PAR seviyesi yani periyodik otomatik yenileme seviyesi, her zaman elinizin altında olması gereken minimum ürün miktarıdır. 

Envanteriniz önceden belirlemiş olduğunuz bu seviyenin altına düştüğünde, daha fazla sipariş verme zamanının geldiğini anlayabilirsiniz. Sizi tekrar ortalamanın üzerine çıkaracak, sipariş etmeniz gereken minimum miktarı görebilirsiniz. PAR seviyeleri ürüne göre değişiklik gösterir ve ürünün ne kadar hızlı satıldığına ve tekrar stoklanmasının ne kadar sürdüğüne bağlıdır. 

PAR seviyelerinin belirlenmesi, bazı ön araştırma ve karar vermeyi gerektirse de, süreç sonunda sipariş sürecinizi sistematikleştirecektir. Sadece hızlı karar vermenizi kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda personelinizin sizin adınıza karar vermesine de olanak sağlayacaktır.

FIFO (İlk Giren İlk Çıkar) Yöntemi

İlk giren ilk çıkar (FIFO), envanter yönetiminin önemli bir ilkesidir. Bu, en yeni stoğunuz değil, en eski stoğunuzun (ilk giren) ilk olarak (ilk çıkar) satılacağı anlamına gelir. Bu özellikle bozulabilir ürünler için önemlidir, böylece satışlarınızı engelleyecek bozulmalarla başa çıkmak zorunda kalmazsınız. 

Bozulmayan ürünler için de FIFO uygulamak iyi bir fikir olabilir. Aynı kutular her zaman arkada duruyorsa, yıpranmaları daha olasıdır. Ayrıca, ambalaj tasarımı ve özellikleri genellikle zamanla değişir. Satamayacağınız eskimiş veya önemini yitirmiş ürünler elinizde kalsın istemeyebilirsiniz.

LIFO (Son Giren İlk Çıkar)

Son giren ilk çıkar veya LIFO envanter yönetimi stratejisi, en son satın aldığınız ürünün en önce satıldığını varsayar. Esasen FIFO'nun tam tersi. Bu, fiyatların istikrarlı bir şekilde arttığı varsayımı altında çalışır, bu nedenle en son satın alınan envanter aynı zamanda en yüksek maliyetli olan olacaktır. Bu, daha yüksek maliyetlerin daha düşük kârlar ve dolayısıyla daha düşük vergilendirilebilir gelir getireceği anlamına gelir - LIFO stratejisini kullanmanın mantıklı olmasının tek nedeni bu.

Genel olarak, LIFO pratikte gerçekten zor bir yöntemdir. En eski ürünü arkada tutarsanız, belirli bir noktada bu ürünün eskimiş ve satılamaz hale gelme olasılığı daha yüksektir. Bu, eşyalar hasar görebileceği, yıpranabileceği ve modası geçebileceği için hem bozulabilen hem de bozulmayan ürünler için geçerlidir. Bu yüzden bu stratejisi dikkatli kullanmalısınız.

Tedarikçi İlişkileri

Başarılı envanter yönetiminin bir parçası da hızla adapte olabilmektir. Ürün iadesi, yeni ürün stoklama, üretim sorunlarını giderme veya depolama alanını geçici olarak genişletme gibi durumlarda hızlı ve sağlam adımlar atabilmek için tedarikçilerinizle güçlü bir ilişkiye sahip olmanız önemlidir. Bu şekilde, sorunları çözmek için sizinle birlikte çalışmaya daha istekli olacaklardır ve iki taraf için de ortak yapılan iş kolaylaşacaktır. 

Sağlam tedarikçi ilişkileriyle, minimum sipariş miktarları genellikle pazarlık edilebilir. Daha düşük bir minimum talep etmekten korkmayın, böylece çok fazla envanter taşımak zorunda kalmazsınız. İyi bir ilişki aynı zamanda açık iletişimle ilgilidir. Satışlarda bir artış beklediğinizi veya çok sayıda satın alma siparişi oluşturduğunuzu tedarikçinize bildirin, böylece üretimi ayarlayabilirler. Promosyonları duraklatabilmeniz veya geçici bir alternatif arayabilmeniz için bir ürün programın gerisinde kaldığında sizi bilgilendirmelerini isteyin.

Kriz Yönetim Planı

Hazırlıksız işletmeleri zora sokabilecek birçok envanter yönetimi sorunu ortaya çıkabilir. Satışlarınız bir anda yükselebilir ve stok seviyelerinizi aşabilir, nakit akış sıkıntısı yaşayabilirsiniz, depo alanınız yetersiz kalabilir ve bu gibi daha birçok problem yaşayabilirsiniz. Bu noktada hangi problemin çıktığından çok ne zaman çıktığı önemli. Bu gibi problemler her zaman beklenmedik anlarda karşınıza çıkabilir. Bu yüzden her zaman hazırlıklı olduğunuza ve bir kriz yönetim planına sahip olduğunuza emin olmalısınız. 

ABC Analizi

Bazı ürünler diğerlerinden daha fazla gelir sağlar. Stok varlığınızın değerini gelirinizin bir yüzdesine göre derecelendirmek için bir ABC analiz raporu kullanabilirsiniz. Bunun bir örneği aşağıdaki gibi olabilir: 


A – Ürünlerin %20'si, yıllık gelir değerinin %70'ini oluşturur

B – Ürünlerin %30'u, yıllık gelir değerinin %25'ini oluşturur

C – Ürünlerin %50'si, yıllık gelir değerinin %5'ini oluşturur


A hisseniz, en karlı ve değerli ürünlerinizi temsil eder. Gelecekteki olası satışları kaçırmamak için bu ürünlerin her zaman elinizin altında olduğundan emin olmak isteyeceksiniz.

Öte yandan, C hisseniz yavaş hareket eden veya ölü hissenizdir. Bu, indirimli olarak satmak isteyebileceğiniz bir stoktur, böylece onu raflarınızdan kaldırabilir ve envanterinizden nakit para kazanabilirsiniz.

Stratejik Adımlarla Başarılı Envanter Yönetimi

Eğer perakende sektöründe büyümekte olan küçük bir işletmeyseniz, attığınız her adımda çok dikkatli olmalısınız. Bu adımların en başında ise başarılı bir envanter yönetimi geliyor. Markanızı ve işinizi büyütmek bir yana, zarar etmek veya büyük kayıplara uğramak istemiyorsanız envanter yönetiminizin her zaman etkili şekilde işlediğine emin olmalısınız. Envanter yönetimi bütün stoklarınız ve kazanacağınız bütün geliri büyük oranda etkileyeceği için, sağlam stratejiler gerektirir. Başarılı bir envanter yönetimi stratejisi ile giderlerinizi en aza indirirken gelirlerinize de kâr kazandırabilirsiniz. Envanter yönetiminizi güçlendirmek ve garantiye almak istiyorsanız, yukarıda belirtilen birkaç temel envanter yönetimi stratejisi ile başlayabilirsiniz!